Snapchat çalışanları kullanıcıların gizli bilgilerine hızlıca erişebiliyor

Facebook, Instagram ya da WhatsApp’ta kişisel verilerin ortalığa saçılmasıyla çok fazla karşılaşıyoruz. Güvensiz şekilde ‘salt metin’ olarak tutulan şifre ve gizli iletişim bilgileri bunun en yeni örnekleri. Yani aslında bu şirketler kullanıcıların gizliliğini pek de önemsemiyor.

Snapchat için de benzer durum söz konusu. Çünkü söz konusu kullanıcı bilgilerinin gizliliği olduğunda şirketler nedense göstermesi gereken hassasiyetten uzaklaşıyor. Son haberlere göre Snapchat çalışanları kullanıcıların birçok farklı detayına gizlice erişim sağlamış. 

Verilere erişilen toplam kaç tane kullanıcı olduğu ise şimdilik bilinmiyor. Üstelik Snapchat’in konuyla alakalı bir açıklaması da yok. 

Konum, e-posta adresi, telefon numarası ve kaydedilen tweet’lere eriştiler

Kullanıcıların bilgilerine erişme işlemi SnapLion isimli bir araç sayesinde gerçekleştirilmiş. Ancak şu anda çalışanların kaç kullanıcıya ait verilere sızdığı ve neleri ele geçirdiği tam anlamıyla bilinmiyor.

Haberi yayınlayan Motherboard, SnapLion’un doğruluğunu ölçmek için eski çalışanlara çeşitli sorular sormuş. Ancak çalışanların bazıları şu anda şirkette bu aracın nasıl kullanıldığıyla alakalı bilgileri olmadığını söylemiş.

Elde edilen kullanıcı verileri arasında konum bilgisinden e-posta adreslerine, telefon numaralarına ve hatta kaydedilen Snap’lere kadar birçok farklı bilgi yer alıyor. Bu da aslında durumun çok ciddi olduğunu gösteriyor. Normal şartlarda bu çalışanların işten çıkarılması gerekiyor. Henüz Snapchat’ten gelen bir açıklama ise yok.

Daha önce Facebook, Twitter ya da Instagram’da da benzer durumlar yaşanmış; çalışanların gizli kullanıcı bilgilerine hızlıca eriştiği ortaya çıkmıştı. Ama şirketlerin hemen her kademesinde çalışan kişilerin gizli kullanıcı verilerine bu kadar basit ulaşıyor olması büyük bir skandal. 

Samsung deepfake yapay zekâsı tek bir fotoğraftan video oluşturuyor

Yapay zekâ teknolojileri, sağlık sektöründen sesli asistanlara kadar yüzlerce farklı sektör tarafından aktif olarak kullanılıyor. Evet; bu teknoloji insanlığın yararına kullanıldığında herhangi bir sorun yok. Ancak sonuçlar bazen ürkütücü boyuta ulaşabiliyor. 

Facebook’un profil fotoğrafınızı çalarak bir video oluşturduğunu düşünün. Neyse ki kötü adamlar henüz bu teknolojiye sahip değiller. Fakat Samsung bunun nasıl gerçekleştirileceğini buldu. Güney Koreli şirket, son olarak tek bir fotoğrafla video klip yapmayı sağlayan bir yapay zekâ geliştirdi.

Deepfake olarak da geçen bu kavram, insanların tek bir fotoğrafından yola çıkarak video oluşturulmasını sağlıyor. Yani az önceki örnekte olduğu gibi internet bir fotoğrafınız bulunduktan sonra istenildiği gibi oynanıp video haline getirilebiliyor. 

Mona Lisa’nın tek bir fotoğrafını analiz eden Samsung’un deepfake yapay zekâsı ortaya korkutucu boyutta – gerçek gibi görünen – bir video çıkarıyor.

Bu teknoloji elbette klasik bir portre oluşturmak ya da eğlenceli bir video üretmek için kullanılabilir. Ancak yukarıda yeni teknolojiyi göstermek için canlandırılan üç farklı video yer alıyor. Mona Lisa’nın yalnızca tek bir hareketsiz görüntüsünden elde edilen bu video, Rusya’daki bir Samsung yapay zekâ laboratuvarında oluşturuldu.

Bu tür teknikler üzerinde uzmanlaşmış bir Dartmouth araştırmacısı olan Hany Farid’e göre bu tip yapay zekâ teknolojilerinin dezavantajı yanlış bilgilendirme, seçimleri değiştirme ve sahtekarlık riskleri oluşturuyor.

Deepfake videoları genellikle birinin sahte videosunu üretmek için çok fazla görüntü gerektiriyor. Ancak Samsung tarafından geliştirilen yapay zekâ sistemitek bir resimden yola çıkarak sahte bir video klip oluşturabiliyor.

Farid kısaca geçen seneye oranla bu ve ilgili tekniklerin çok daha az veri gerektirdiğinden bahsediyor. Yani aslında çok daha az veriyle sofistike ve çekici içerik üretilebiliyor. Samsung’un süreci görsel aksaklıklar yaratsa da bu sonuç gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar multimedya içeriğin oluşmasına yol açıyor.

Samsung’un sistemi, Alexandar Graham Bell’in de dediği gibi “her şeyden önce, hazırlık başarının anahtarıdır” cümlesinden ilham alan bir yapı üzerine kurgulanmış. Sistem, insan yüzlerinin nasıl hareket ettiğini öğrenmek için birçok videoyu izliyor. Daha sonrasında uzun bir meta-öğrenme aşaması başlıyor. Ardından makul derecede gerçekçi, hareketli bir video üretmek için öğrenilen her şey fotoğrafa uygulanıyor. Yani aslına bakılırsa çok gerçekçi sonuçlar için yeterince fazla veri olması yetiyor.

Bill Gates’in yaz tatilinde okumak için önerdiği 5 kitap

Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Bill Gates, diğer başarılı liderler gibi çok fazla kitap okuyor. Doğal olarak belirli periyotlarla kitap tavsiyeleri de veriyor. Genellikle yılbaşı ve yaz tatili dönemlerinde listeler yayınlayan Gates, bu sene de benzer şekilde ‘yaz tatilinde okunabilecek 5 kitap’ önerisini sunuyor.

Gates’in topluca paylaştığı kitaplarda genellikle tek bir tema oluyor. Bu yaz için önerilen kitaplar ise ani değişimler ve devrim temalarını içeriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi okuması ve anlaması biraz güç kitaplar olabilir.

Upheaval - Jared Diamond

Jared Diamond, Upheaval isimli kitabında krizler sırasında kaybedilen kişilerin insanlara öğrettiklerini anlatıyor. Yani aslında kayıplardan çıkarım yaparak anlamlandırmayı ifade ediyor. Ayrıca şehir ve ülkelerdeki zorluklara karşı bireysel çözümler üretme konusunda da çeşitli yöntemler sunuyor. Bill Gates’in bu yıl önerdiği kitaplar arasında ilk sırada yer alan Upheaval, New York Times eleştirmenlerinden de tam not almış.

Nine Pints - Rose George

Bill Gates, sağlık teknolojilerinin gelişimi konusunda çok hassas. Doğal olarak Alzheimer ve kanser hastalıkları konusunda özel çalışmalar yapıyor ve çok büyük paralar harcıyor. Dolayısıyla bu alanda çok fazla okuma da yapıyor. Nine Pints’i bu şekilde değerlendirmek mümkün. Bu kitapta regl öncesi ve regl sırasında kadınların çektiği acı ve ruh hali anlatılıyor. Ayrıca toplumların regl’e bakış açısı hakkında da bilgi veriliyor.

The Future of Capitalism - Paul Collier

Paul Collier’in kaleme aldığı The Future of Capitalism’de, modern toplumdaki sınıflandırmalar konu alınıyor. Hatta bu sınıflandırmanın insan üzerindeki etkilerinden bahsediliyor. Kitap ayrıca köylerde, kasabalarda ya da şehirde yaşayan kişilerin çok yüksek gelir elde eden ve kurumsal şirketlerde çalışan kişilerle kıyaslanmasını da içeriyor. Üstelik Collier, kapitalizmin daha farklı bir versiyonunu da anlatıyor. Gates’in kitap hakkındaki görüşü de aslında durumu özetliyor.

Şirketlerin belirli şekilde hareket etmesini istediğimizde hükümetlerin buna yönelik yasaları onaylamasının etkili olduğunu düşünüyorum.

Presidents of War - Michael Beschloss

Gerçek hayattan çeşitli kesintiler sunan Presidents of War, ABD Başkanları’nın 19.yüzyıldan 1970’li yıllara kadar büyük sarsıntılarla nasıl baş ettiklerini anlatıyor. Gates, ateş altındaki kişilerin normal durumlarında gösterdikleri cesareti aynı şekilde gösterip gösteremeyeceklerini merak ediyor. Bill Gates, savaştaki kişilerin ve komutanların aslında ne kadar yıkıma uğradıklarını da bu kitap sayesinde öğrendiğini söylüyor.

 

A Gentleman in Moscow - Amor Towles

Tarihsel bazı olaylardan ilham alan A Gentleman in Moscow, Moskova’da ev hapsine alınan bir Rus’u anlatıyor. Ekim Devrimi şeklinde de geçen Bolşevik Devrimi döneminin anlatıldığı kitapta, hükümetin devrilerek iktirarın Lenin önderliğindeki Bolşeviklere geçmesinden bahsediliyor. Gates ayrıca bu kitabı eşiyle birlikte okuduklarını ve kitap isminin aslında kendilerini çok etkilediğinden bahsediyor.

 

Bill Gates’in 2019 yaz dönemi için belirlediği kitaplar bu şekilde. Bu arada, diğer bir kitap kurdu da Warren Buffett! Onun hikâyesinin küçük bir bölümünü ve önerdiği kitapları da aşağıdan bulabilirsiniz.

Gününün %80’i kitap okumakla geçiyor: Warren Buffett’ın önerdiği 21 kitap!