KasapDöner, bundan birkaç ay önce ülkemizde Bitcoin ile ödeme kabul edeceğini açıklayarak önemli bir hamle yapmıştı. Çalışmalar devam ederken, dünya genelinde alternatif ödeme yöntemi olarak Bitcoin’i seçen farklı birçok proje filizlenmeye devam ediyor. Evet; dünya genelinde dijitalparabirimlerini destekleyen çok fazla oluşum var. Ülkemiz için aynı şeyi söylemek şimdilik pek de mümkün değil değil. Hâl böyle olunca, bu konuda küçük bir adım atan şirketler bile kullanıcıları ve Bitcoin yatırımcıları heyecanlandırabiliyor. Türkiye’de son olarak Bikoshu isimli e-ticaret platformu, alışverişlerde alternatif ödeme yöntemi olarak Bitcoin’i desteklemeye başladı.
Bikoshu’nun anasayfasında hizmet verdiği kategoriler, kampanyalar yer alıyor.
Bikoshu nedir?
Şimdilik yalnızca İstanbul’da hizmet veren Bikoshu; su, yemek, pastane / fırın ve kişisel bakım gibi birçok farklı kategoride ürünleri kapınıza kadar getiriyor. Üstelik buna ek olarak kırtasiye, çilingir ve kuru temizleme gibi farklı alanlarda hizmetler de veriliyor. Temelde YemekSepeti veya Getir gibi işleyen bu servis, çevredeki esnaftan sipariş vererek hızlı bir şekilde elinize ulaşmasını sağlıyor. İlk üyelikte 40 TL ve üzeri sipariş veren müşteriler 20 TL indirim kazandıran platformda, her arkadaş davetinde de 5 TL’lik indirim tanımlanıyor.
Facebook ile bağlantı kurularak birkaç saniye içinde üye olunabilen Bikoshu’nun en önemli avantajlarından biri ise Bitcoin ile ödeme kabul ediyor oluşu. Ancak Bitcoin ile ödeme yapmak isteyenlerin ilk etapta servis üzerinden bazı işlemler gerçekleştirmesi gerekiyor. Şöyle ki:
Bikoshu’da Bitcoin ile ödeme yapmak için öncelikle dijital cüzdan tanımlamak gerekiyor.
İlk etapta profil üzerinden “Dijital Cüzdanlarım” bölümüne tıklamak gerekiyor. Akabinde “Bitcoin Cüzdanı Oluştur” düğmesi üzerinden cüzdan adresini girdikten sonra işlem kısa sürede tamamlanıyor. Daha sonrasında Bitcoin ile ödemek istediğiniz siparişler doğrudan Bitcoincüzdanınızdan çekiliyor. Üç girişimci tarafından hayata geçirilen Bikoshu, aynı zamanda yapılan her alışverişten müşterilere kendi dijital parası BiNakit de kazandırıyor. Denemeye değer. 👉 Bikoshu.com / Bikoshu (Google Play) / Bikoshu (App Store)
Birkaç yıl öncesine kadar kriptoparamadenciliği için güçlü bilgisayar ya da özel tasarlanmış cihazlara ihtiyaç duyuluyordu. Fakat geliştirilen basit birkaç mobil uygulama sayesinde artık akıllı telefonlar üzerinden de “mining” yapılabiliyor. Akıllı telefonların işlem gücünü kullanarak gerçekleştirilen bu işlemi elbette “izinsiz” şekilde yapmaya çalışanlar da yok değil. Opera, bu işlemi web sayfalarıyla yapmak isteyenlerin kâbusu oluyor. Henüz birkaç hafta önce yeni sürümüyle birlikte masaüstü uygulamalarda aktif edilen NoCoin isimli sistem, bu adımla beraber akıllı telefonlara da indirgenmiş durumda.
Google Chrome ve Opera mining yapılırken kıyaslandığında aradaki işlemci kullanım farkı net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Opera, NoCoin ile gizli mining yapanların kâbusu oluyor
Tabir-i caizse mobil cihazların sistem kaynaklarını olabildiğince sömüren bu internet siteleri, arka planda gizlice çalışarak kullanıcıya varlığını hissettirmiyor. Telefonlar hiçbir işlem yapamayacak derecede yavaşlasa da kullanıcılar sorunun kaynağını bulamadığı için çözüm üretemiyor. Ancak, Opera’nın NoCoin özelliği, artık mobil tarafta da gizli mining yapan web sayfalarını pasif hale getiriyor.
Android ve iOS platformlarında Opera Mini’ye dahil edilen NoCoin özelliğini Android sistemli mobil cihazlarda Opera uygulamasıyla da kullanabilmek mümkün. Temelde reklam engelleme sistemi gibi çalışan “mining engelleme” özelliği, arka planda çalışan kodları engelleyerek işlemci ya da grafik işlem biriminin gücünden faydalanarak üretim gerçekleştirmek isteyen internet siteleri pasif hale getiriyor.
Günümüzde albüm kapaklarından oyuncaklara, farklı formlarda oluşturulan hediyelerden tekstil ürünlerine kadar kadar birçok farklı alanda kullanılan emojiler, aslında tam olarak bir başarı hikâyesiyle ortaya çıkıyor. Bundan tam 10 yıl önce Rhade Island Üniversitesi’nde okuyan ve staj için Apple’ın yolunu tutan Angela Guzman, emojilerin gerçek hayata dönüşümündebüyük rol oynuyor.
Apple, 2008 yılında emojileri geliştirmesi için yalnızca bir kişiyi istihdam ediyor, o da Raymond. Fakat staj yapmak için şirketin kadrosuna dahil olan Angela Guzman bu konuda bütün oyunu bozuyor. Zira şu an gelinen noktada emojiler dijitalçağınen önemli iletişim araçlarından biri halini alıyor.
Apple’ın “emoji” öyküsü
Apple’ın iPhone’larla birlikte ortaya çıkardığı emojilerden bazıları. Sayıları kısa sürede yüzlere erişiyor.
Angela Guzman’ın ilk emojisi sizce ne olabilir?
Angela Guzman, Apple’ın ilk 500 emojisini ortaya çıkaran kişilerden biri. Zaten bu alanda Apple’da o dönem yalnızca iki kişi çalışıyor.
Grafik-Tasarım stajı için Apple’da görev almaya başlar başlamaz dünyanın en yetenekli emoji tasarımcılarından Raymond ile birlikte çalışmaya başlayan (malum, bu alanda kadroda iki kişi var) Angela Guzman, hiç bilmediği bir tasarım alanında ortaya iyi şeyler çıkarabilmek için çareyi ilk etapta “emoji” kelimesinin kökenini öğrenmekte buluyor. Yaptığı araştırmalarda Japonca’da resmin (e), harfin ise (moji) kelimeleriyle ifade edildiği bilgisine erişen Guzman, vakit kaybetmeden ilk emojisini tasarlamaya başlıyor. İlk emoji ne olur dersiniz? Bir nişan yüzüğü. Elbette bunu tasarlamak kolay olmuyor. Zira yüzüğün metal kısmının oluşturulması bile bir gün(!) sürüyor.
Yalnızca “birkaç piksele” gizlenen ince ayrıntılar(!)
Emojiler, şu anda gerçek hislerin tercümanı olmuş durumda. Öyle ki WhatsApp ya da diğer anlık mesajlaşma uygulamalarında herhangi bir emoji eklenmeden gönderilen mesajlar, alıcıda “her şey yolunda mı?” algısının oluşmasına sebep oluyor.
Angela Guzman, bu aşamadan sonra hız kesmeden emoji tasarımlarına devam ediyor ve ortaya harika sonuçlar çıkarıyor. Bir süre sonra işlere iyice alışıyor ve günde iki ya da üç emoji üretebilir hale geliyor. Emojilere birkaç piksellik görsel olarak bakmadığını ve her kategorinin kendine has duygular içerdiğini de her fırsatta vurguluyor. Kim bilir, belki de onlara “gönülden bağlanmamızın” sebeplerinden biri de bu. Her pikselde daha fazla ayrıntıya dalan Guzman; basit gibi görünen bu işlemde ışık, gölge, emojinin bakış açısı ve diğer birçok farklı parametreyi göz önüne aldığını vurguluyor. Ama bundan da önemlisi var; Apple o zamanlar ilk iPhone’unu duyurmuş ve yepyeni bir konsepte yoğunlaşmış durumda. Dolayısıyla Apple tarzına uygun emojiler tasarlamak ve kimliği bu şekilde oluşturmak en önemli ayrıntılardan biri.
Yavaş yavaş ün kazanmaya ve başarılı ikonografçı* olmaya başlayan kahramanımız, üç aylık staj süresince yüz, konum, bayrak, hayvan, giyim ve yiyecek olmak üzere farklı kategorilerde 500’e yakınemoji tasarlıyor. Tüm emojilerin Steve Jobs gibi titiz birinin onayından geçtiğini de hatırlatmakta yarar var. Aşama kaydedildikçe öyle bir noktaya geliniyor ki bazen emojilere beklenenden çok daha fazla anlam yükleniyor. Hatta muhtemelen şu anki anlık mesajlaşma sistemi 10 yıl önce düşünülseydi bugün yüklenen anlamlar hayal dahi edilemezdi.
*ikonografi: Kısaca sanat tarihi bilim dalı. Uzunca Dinî Simgebilim, sanat tarihi biliminin bir dalıdır. Bilim adamlarınca “ikonografi” adıyla anılır. İkonografi dinî bir konunun sanata aktarılması sonucu ortaya çıkarılan sanat eserlerini inceleyen ve dinî simgebilimin tarihsel gelişimini gözlemleyen bilim dalıdır. (Wikipedia)
Mutluluk tarifi: Kırmızı elbiseli dansçı kız emojisi
Emojilerin kendilerine has anlamlar içerdiğini ve her kültürden bir şeyler esinlenildiğini belirten Guzman, her tasarımda yeni bir şeyler öğrendiğini de ifade ediyor.
Peki ama Angela Guzman’a ne ilham veriyor? Çevresindeki birçok objeden yeni emojiler üretme konusunda istikrarlı bir çalışma profili çizen Guzman, ablasının elbisesinden esinlenip kahverengi bel bandına sahip turkuaz elbiseyi tasarladığı belirtiyor. Şimdilerde WhatsApp ya da diğer anlık mesajlaşma uygulamalarında mutluluğu göstermek için yoğun olarak kullanılan “kırmızı elbiseli dansçı kızın” emojisinin stajın son dönemlerinde ortaya çıktığı da Guzman’ın verdiği bilgiler arasında.
Ve gurur tablosu… Aslında bu fotoğraf çoğu şeyi özetliyor. San Francisco’daki Bernal Heights Park’ta kaya parçalarının emojilendiriliyor oluşu, Guzman’ın başarısını özetliyor.Bir diğer gurur tablosu da bu. İşte bu da staj sonrasında Raymond’ın Angela için seçtiği hediyeler…
İşin özü: Apple, Kasım’da onuncu yılı kutlanacak olan emojiler için Angela Guzman’a ciddi anlamda borçlu. Her tasarımda farklı bir şeyler öğrenerek yoluna devam eden Angela Guzman, şu anda Google’da Tasarım Yöneticisi olarak çalışıyor.
