Google RCS mesajlaşma hizmeti nedir?

Google pek çok şeyi iyi yapıyor. Arama motoru; Android ve Google Chrome kullanıcılar için listenin ilk sırasında. Ancak ne yazık ki ‘mesajlaşma’ konusunda eksikleri var.

Mesajlaşma, Google’ın bir türlü beceremediği alanlardan biri. Ama bu aslında şirketin doğru fikre sahip olmadığı anlamına gelmiyor. Facebook, ekosistemiyle birlikte (Facebook Messenger, WhatsApp, Instagram Direct) bu noktada çok çok büyük bir kitleyi elinde tutuyor. Google’ın hamleleri ise tükenmiş değil.

Android mesajlaşmalarını RCS istemcisi üzerinden yapmak bunun en iddialı adımlarından biri. Ancak bunun için öncelikle biraz RCS’nin tanımlamasını yapmak gerekiyor. 

RCS nedir?

RCS (Rich Communication Services) temelde SMS’i zenginleştiren; WhatsApp kıvamına getiren, fotoğraf; video ve konum paylaşım hizmetiyle birlikte çok daha geniş bir çerçevede sunan bir hizmet olarak düşünebilir. Özellikle dünya genelindeki operatörlerin birçoğuyla birlikte çalışan Google, SMS’i tekrardan canlandırmak için bu sistemin üzerine gidiyor.

GSMA, hem daha iyi bir deneyim olduğu hem de SMS’in bir değişikliğe ihtiyacı olduğu için bunu zorluyor. Ancak bu hizmet dünya çapında milyarlarca kullanıcı göz önünde bulundurularak tasarlanmadığından bakımı ve kullanımı epey pahalıya maloluyor.

Bu iyi bir şey mi?

Google, RCS’i kendi başına harekete geçirmek istiyor. Ancak bu sistem gördüğümüz ya da kullandığımız diğer zengin mesajlaşma platformlarından epey farklı. Belirli bir telefonu veya belirli bir markayı kullanmanız gerekmiyor. İşte güvenlik boyutundan bakıldığında ise mahremiyet tarafında kullanıcıların merak ettiği bazı detaylar var. Şöyle ki:

  • Şifreleme: RCS mesajları uçtan uca şifreleme barındırmaz. Mesajlar sizden bir servis sağlayıcısına (Google ya da diğer şirketler olabilir) ve daha sonrasında servis sağlayıcıdan hedefe geçiş sırasında şifrelenir. Ancak sağlayıcının erişimi vardır. Google, iletiler alındıktan sonra silineceğini söylüyor. Ancak tüm alıcılar indirene kadar ekler tutulabilir. Dolayısıyla servis sağlayıcıların mesajlara erişiminin olduğunu bilmek gerekiyor.
  • Birden fazla cihaza destek yok: Yalnızca telefon üzerinden erişim sağlanabiliyor. Yani Web WhatsApp ya da ek uygulamalarla sistemi bilgisayar aracılığıyla kullanmak söz konusu değil. Elbette tabletler için de aynı durum geçerli.
  • Merkezi bir kullanıcı veritabanı yok: Facebook Messenger ya da iMessage gibi hizmetler, servisi kimlerin kullandığını ve nasıl kullandıklarını içeren bir veritabanına sahip. RCS özellikli Android mesajlaşma sistemi ise alıcının varsayılan mesajlaşma uygulamasına RCS özellikli olup olmadığını soran bir sorgu yollar. Eğer öyleyse sorgu evet şeklinde yanıtlanır ve her iki taraf da RCS’nin getirdiği ek detaylardan yararlanabilir. Cevap vermezse, normal SMS deneyimi devam eder.
  • Her yerde kullanılamıyor: Google; İngiltere ve Fransa’da çeşitli denemeler yapıyor. Fakat ne zaman tanıtım yapılacağıyla alakalı henüz bir bilgi yok.

Bir mesajlaşma sistemi oluşturmak aslında Google’ın istediği bir şey. Hangouts’un yükselişi ve düşüşü; Allo gibi servislerin tutunamaması aslında şirket için epey can sıkıcı. Ancak bir yıldan uzun süredir RCS üzerinden operatörlerle büyük anlaşmalar yapmaya çalışan Google, şirketlerin bunu benimsemesini istiyor. Mesajlaşmaların uçtan uca şifrelemeyle korunmuyor olması ise kullanıcılar için büyük bir problem.

Android Q ile neler geliyor?

Android Pie’nin çıkışı üzerinden yaklaşık altı ay geçti. Telefon üreticileri güncellemeyi yeni yeni sunmaya başlarken bir sonraki Android sürümüyle alakalı dedikodular da gelmeye başladı. Bildiğiniz gibi Google, Android sürümlerine her yıl farklı bir tatlı ismi veriyor.  Yeni versiyonun da Android 10 ya da Android Q olarak adlandırılması bekleniyor.

Android Pie epey başarılıydı. Hatta şu ana kadar Android tarafındaki en kararlı güncellemeler arasında yerini aldı. Ama hâlâ iyileştirilmesi gereken şeyler var. Tabii kullanıcı beklentileri de her zaman olduğu gibi artıyor. Öncelikle merak edilenlerden başlayalım, daha sonrasında ise beklentilere geçelim.

Android Q’nun Mart 2019’da tanıtılması ve beta sürümünün yayınlanması bekleniyor.

Android Q ne zaman çıkacak?

  • Geliştirici önizlemesi için Mart 2019 tahmin ediliyor.
  • Genel beta da yılın ilk çeyreğinde yayınlanabilir.

Tahminler bu tarihlerde yoğunlaşıyor. İlk çeyrekte genel beta sürümünün dağıtılması birlikte ‘meraklı kullanıcıların’ Android Q yükleyip mobil işletim sistemini test etmeye başlayacakları kesin. Kararlı sürüm için tahmin edilen tarih ise Mayıs 2019.  

Android Q’nun tam ismi ne olacak?

Android Q’nun hangi tatlı ismiyle geleceği şu an belli değil. Android 9 için Android P yani Pie isimlendirmesinden sonra en çok merak edilenlerden biri Android Q’nun aslında ne anlama geldiği… Google, az önce de bahsettiğim gibi Android sürümleri için bildiğiniz gibi tatlı isimlerini seçiyor. Yeni sürüme dair bu doğrultuda çeşitli öngörüler de var. Quesadilla, Quiche ve Quinoa bunlar arasında.

Android Q’nun şu anda hangi cihazlara geleceği belli değil. Ama birkaç yıl önce çıkan tepe seviyesi modellerin büyük bölümününe yüklenebileceği tahmin ediliyor.

Telefonum Android Q alacak mı?

Bazıları, Android Q’nun bir sonraki sürümünün ismiyle ilgilenirken diğerlerinin bilmek istediği şey ise işletim sisteminin mevcut cihazı için yayınlanıp yayınlanmayacağı… Şu anda buna net bir cevap vermek epey zor. Ancak birkaç sene önceye kadar çıkan üst seviye akıllı telefonların ‘çok büyük bölümünün’ Android Q alacağını söyleniyor.

Android’de karanlık mod özelliğinin bu yeni sürümle sistemin geneline yayılması bekleniyor.

Android Q’dan neler bekleniyor?

Kullanıcıların Android Pie’den gayet memnun. Ancak ufak – tefek güncellemeler ve farklar isteyenlerin sayısı oldukça fazla. Bu noktada hem kullanıcı arayüzü hem de varsayılan uygulamalar tarafında kullanıcıların beklediği bazı yenilikler var. Şöyle ki:

1- Jest / mimik sisteminin bir adım öteye gitmesi

2- Yeni bir ekran alıntısı aracı

3- Sistem çapında karanlık mod özelliği

4- Tek elle kullanım için özel bir mod

5- Kullanıcı arayüzünün yenilenmesi

Aslında beklentiler en temelde bu şekilde listelenebilir. Hepsini ayrı ayrı detaylandıralım, buyurun:

1- Android Pie ile sisteme dahil edilen en önemli yeniliklerden biri jest ve mimik sistemi. Şimdi Android Q ile birlikte bunun bir kademe daha ileri gitmesi bekleniyor.

2- Yeni bir ekran alıntısı aracı da bekleniyor. Evet; Android Pie ile gelen araç epey yenilikçi ve birçok hususta kullanıcıları ek bir uygulamaya ihtiyaç duymaktan kurtarıyor. Ama yeterli değil. Çünkü video kaydetmiyor. Sırf bu sebeple kullanıcılar Google Play’deki seçeneklere yöneliyor. Yani ekrandan video kaydının desteklenmesi şart

3- Gmail, YouTube ve Twitter gibi uygulamaların birçoğu artık karanlık mod özelliğini destekliyor. Ama tüm bu özelliklerin sisteme dahil edilmesi söz konusu. Android Q’da varsayılan olarak gelen uygulamaların tamamında karanlık mod özelliğinin destekleneceği söyleniyor. Ayrıca sistem çapında bir karanlık mod özelliği de yer alabilir.

4- Evet; Android’deki tek elle kullanım için özel bir mod var. Ancak yine de gelişmesi gereken çok nokta var. Çünkü telefonların ekran boyutları her geçen gün daha da büyüyor ve çerçeveler yok oluyor – bunu yazdığım sırada yok oldu bile… – : )

5- Sızıntılarda kullanıcı arayüzüne dair çok fazla bir detay yok. Yani en azından köklü bir değişiklik beklenmiyor. Ama yine de ufak dokunuşların yapılacağı söyleniyor.

Çoklu pencere özelliği halihazırda Android’de yer alıyor. Ancak bu özelliğin yeni sürümde çok daha gelişmiş olarak karşımıza çıkacağı söyleniyor.

Android Q yenilikleri

Android Q’da sistemsel bazda da çeşitli değişiklikler söz konusu olacak. Bunları da yine alt başlıklarla kısa kısa ele alalım.

  • Yardımcı arama: Telefon, ülke kodunu otomatik olarak algılar ve aramayı ona göre gerçekleştirir. Böylece uluslararası kodları girmeye gerek kalmaz.
  • Gelişmiş arama engelleme: Bilinmeyen ve gizli numaraların otomatik olarak engellenmesini sağlar.
  • Artırılmış yazıcı desteği: Yazıcıya doğrudan kablosuz ağ üzerinden bağlanmayı kolaylaştırır.
  • Yenilenen masaüstü deneyimi: Özellikle Samsung DeX gibi ürünler için masaüstü kullanımı daha ergonomik hale getiren yenilikler sunar.
  • Çoklu pencere kullanımı: Özellikle büyük ekranlı telefon ve tabletler için ekrandan ortadan bölünmesiyle uygulamaların farklı pencerelerle çalışma durumu bir adım öteye götürülüyor.
  • Parola koruması: Şifreleri daha iyi koruyan güvenlik mekanizmaları üzerinde duruluyor.
  • Dosya yöneticisi: Android’de varsayılan olarak gelen dosya yöneticisinin daha iyi hale getirilmesini temel alıyor.

Tabii tüm bunlar haricinde güvenlik konusunda çeşitli güncellemelerin sunulması söz konusu. Bekleyip göreceğiz…

Yunus Emre Şahin YouTube kanalını takibe alarak daha kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz.