İnternet Trendler Raporu 2018: İstatistikler, dikkat çekenler ve diğer tüm detaylar!

Her sene internet, teknoloji ve trendlere yönelik  bolca istatistik sunan girişimci Mary Meeker, birkaç gün önce İnternet Trendler Raporu 2018’i yayınladı. Yaklaşık 300 sayfalık bu rapor, daha önce Twitter’da da bahsettiğim gibi akıllı telefonlardan, mobil uygulamalara ve hatta hizmet sektöründeki internet servislerine kadar epey geniş bir yelpaze sunuyor.

Raporun tamamını derinlemesine incelemek hayli zor. Dolayısıyla satır başlarını çıkarıp, hap bilgileri almak birçok kişi açısından çok daha sağlıklı. Bu başlık altında çay – kahve eşliğinde okuyabileceğiniz; zaman zaman not alıp tweet atabileceğiniz (başlıkların her birinin altında tweet cümlesini hazırladım) içerikler sizi bekliyor. Hazırsanız, başlıyoruz…

Dünya genelinde internet kullanan kişi sayısı.

İnternet kullanımı:  2018 yılı itibariyle dünya nüfusunun yarısı ya da yaklaşık olarak 3.6 milyar insan internette olacak. İnternet ve web sayfalarının doygunluğa ulaşmasıyla kişisel ürün / hizmetlerin sunduğu olanaklar bu rakamın şu ana kadar önemli bir ivmeyle artmasını sağlamış durumda. Tabii Android akıllı telefonlar ve Wi-Fi ağlarının yaygınlaşmasının da etkisi çok büyük. Geçmiş yıllara göre büyümenin yavaşladığı rahatlıkla görülebiliyor.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
2018 yılı itibariyle dünya nüfusunun yarısı (yaklaşık 3.6 milyar) insan internete bağlanmış olacak. 

ABD’deki yetişkinlerin geçen sene itibariyle internet başında geçirdiği süre 5.9 saate kadar çıkmış durumda. Bu sene de artış bekleniyor.

Mobil tüketim: İnternet kullanımından bahsettikten sonra elbette ilk gelen parametre mobil tüketim oluyor. Özetle son 5 yılda mobil kullanıcıların sayısı inanılmaz rakamlara ulaştı. Akıllı telefon satış rakamları artmaya devam ederken istatistikler ABD’deki yetişkinlerin internette geçirdiği sürenin geçen sene 5.9 saate çıktığını gösteriyor. Bu rakam bir önceki yıl ise 5.6 saat civarındaydı.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Geçen yıl, ABD’de yetişkinlerin internette geçirdiği süre 5.9 saate çıktı. Bir önceki sene ise bu rakam 5.6 saat civarındaydı.

Mobil reklam gelirleri her geçen gün önemli oranda artıyor. Şu anda ise 7 milyar dolar seviyesinde.

Mobil reklamlar: Reklam gelirleri büyük ölçüde mobile kayıyor kaydı. Mobil reklam pastası 7 milyar Dolar. Bu da gerçekten çok ciddi bir rakam. En önemli unsurlardan biri ise güvenli içerik sağlamak.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Mobil reklam pastasının payı 7 milyar Dolar. Çok ciddi rakam olduğunu belirtmek gerek.

Coinbase’in kullanıcı sayısı 2017’nin Ocak ayından şu ana kadar 4 katına çıkmış durumda.

Krito: Coinbase‘in (en büyük kripto para borsalarından biri) kullanıcı sayısının Ocak 2017’den bu yana neredeyse 4 katına çıkmasıyla birlikte kripto para birimlerine olan ilgi artışı net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Diğer borsalar için de benzer durum söz konusu.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
En büyük krito para borsalarından biri olan Coinbase, Ocak 2017’den bu yana üye sayısını neredeyse 4 katına çıkardı.

Amazon Echo satışları dünya genelinde 10 milyondan 30 milyona çıkmış durumda.

Ses: Ses tanıma teknolojileri %95 oranında doğrulup payına erişti. Peki ama bu ne demek oluyor? 2017 sonuna kadar 10 milyondan 30 milyona çıkan Amazon Echo satışları, sanal asistanların bizi artık çok daha iyi ‘anladığını’ söyleyebiliriz.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Amazon Echo satışları, 2017’nin başından sonuna kadar 10 milyondan 30 milyona çıkmış durumda. Ses tanıma teknolojilerinin söylediklerimizi algılamadaki doğruluk oranı ise %95 seviyesinde.

Her gün aktif olarak kullanılan platformlar, şirketlerin kesesini önemli bir oranda dolduruyor. Çünkü aktif ve sadık kullanıcı kitlesi büyük önem taşıyor.

Günlük kullanım: Facebook ve diğer dev şirketler için gelir, günlük kullanıcı sayısıyla orantılı olarak artıyor. Alışkanlık hatta bağımlılık seviyesine gelen sosyal medya kullanımı, şirketlerin kesesini dolduruyor. Tam olarak bu noktada Blace Pascal’ın meşhur bir sözü geldi aklıma: “Alışkanlıklar sizin efendilerinizdir, efendileri olanın efendiliği olmaz”.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Alışkanlıklar peşimizi bırakmıyor. Facebook ve diğer dev şirketler ‘kullanıcı bağımlılıkları’ sayesinde kesesini dolduruyor.

Elektronik ticaret her geçen gün daha fazla kişi tarafından tercih ediliyor.

E-ticaret siteleri ve fiziki mağazalar: Tüm perakende satışların %13’lük kısmı internet üzerinden gerçekleşiyor. Paket teslimatlarının hızlanması; kargo ve yeni nesil teslimat sistemlerinin (sizin yerinize kargoyu güvenli şekilde sağlayan Kargo Park gibi) hayata geçmesi elektronik alışverişi hızlandırıyor.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Dünya genelinde elektronik ticaretin geldiği nokta ortada. Son rakamlara göre tüm perakende satışların %13’lük kısmı internet üzerinden gerçekleşiyor. 

İnternetten ürün araştırmak ve satın almak için en fazla tercih edilen sistem Amazon. Artık arama motorlarında sorgulama yerine Amazon içinden genel bir arama yapılıyor.

Amazon: Ürünlerini incelemek ya da satın almak isteyen kişiler Google ya da farklı arama motorları yerine Amazon’u tercih ediyor. Son yıllarda ürünlere dair fikir edinmenin en önemli yöntemi Amazon. Üstelik kullanıcı yorumları da cabası.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Araştırmalara göre insanlar Google ya da diğer arama motorlarından ürün aramak ya da satın almak yerine bu işlemi doğrudan Amazon üzerinden yapıyor. 

Netflix, Spotify ve benzeri servisler sürekli olarak abone kazanmaya devam ediyor.

Abonelik hizmetleri: Çevrimiçi hizmetler (Spotify, Netflix, Apple Music vs) her geçen gün daha fazla kullanıcı sayısına erişiyor. Netflix, geçen yıla oranla %25, Spotify ise %48 daha fazla abone kazanmış durumda. Ücretsiz internet hizmetlerinin yerini artık ücretli seçenekler alıyor. Türkiye’de teknoloji basını düşünüldüğünde ücretli abonelik sayesinde videolara önceden erişim hakkı sağlayan ve buna ek olarak özel indirimler sunan TeknoSeyir Plus’ın da bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün. Dipnot: İnternetin her zaman bedava olacağı algısını yaratanlar utansın! : )

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Netflix, Spotify ve benzeri ‘paralı servislerin’ kullanım oranı önemli oranda artmaya devam ediyor. Zamanında internetin her daim bedava olacağı algısını yaratanlar utansın! 🙂

Eğitim: Tamam; internet bu kadar yaygın kullanılıyor, mobildeki kullanıcı sayısı her geçen gün artıyor ve ücretli servislere yönelim gayet güzel seviyede. Peki internet üzerinden eğitim ne düzeyde? Artık birçok üniversite ve kütüphane, içeriklerini doğrudan internet üzerinden servis ediyor. Üstelik yıllanmış arşivlerini de paylaşıyorlar. Buna karşılık birçok kişinin YouTube ve diğer çevrimiçi kurslardan yararlandığını söyleyebilmek mümkün.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
İnternet üzerinden YouTube ve diğer çevrimiçi kurslardan eğitim alanların sayısı artmaya devam ediyor.

Serbest zamanlı çalışmak isteyen kişilerin sayısı da önemli oranda artıyor. Zira bir önceki yıla oranla 2017’de ciddi bir artış söz konusu.

Serbest zamanlı çalışma: Günümüz dünyasında artık (özellikle internet bazlı işler için) 09:00 – 18:00 mesai kavramı gitgide son buluyor. Dolayısıyla insanlar serbest zamanlı çalışmalara fazlasıyla yöneliyor. Hatta geçtiğimiz yıllara oranla talep %23 daha artmış durumda. Üstelik bu konuda Uber, Airbnb, Etsy,  Doordash gibi servisler de en fazla istenen platformların başında geliyor.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Özellikle beyaz yakalılarda ‘9-6’ çalışmak isteyenlerin sayısı azalıyor. Serbest zamanlı çalışmak isteyenler ise en çok Uber, Airbnb, Etsy ve Doordash gibi servislerde iş bulmak istiyor.

Uber ve Scotty gibi servisler artık çok daha fazla kullanılıyor. Ayrıca, paylaşımlı araç seçenekleri dünya genelinde (ülkemize kıyasla) çok daha yaygın.

Ulaşım: Uber, Scotty ve benzeri servisler ‘ulaşım’ seçeneklerini yeni baştan tanımlıyor. Dünya genelinde artık insanlar yeni bir araç satın almak yerine kiralama, paylaşımlı araçlara sahip olma ya da benzer servisleri tercih ediyor. Üstelik artık daha az araç satılıyor ve araç satın alanlar daha uzun süre bu araçları kullanıyor. En önemli istatistiklerden biri ise bir önceki seneye göre 2017 yılında başkasının aracıyla yolculuk yapanların sayısı iki katına çıkmış durumda.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Uber ve Scotty gibi servisler ‘ulaşım’ seçeneklerini baştan yazıyor. Geçen sene, başkasının aracında yolculuk yapan kişilerin sayısı bir önceki yıla oranla iki katına çıkmış durumda.

Herhangi bir uygulama, web sitesi ya da servis için arayüz çok önemli. Kullanıcı dostu bir arayüz bu tür hizmetler için tartışmasız bir numaralı tasarım unsuru.

Arayüz: Slack ve Dropbox benzeri şirketler, daha iyi arayüzler sayesinde daha fazla kullanıcıya erişiyor. Hem, basit; işlevsel ve hoş görünen ve bir arayüzü kim istemez ki?

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Kullanıcı arayüzü çok önemli bir tercih sebebi. Slack ve Dropbox gibi servisler daha iyi arayüzler sayesinde yeni kitlelere erişebiliyor. 

Çin’deki varlığını kuvvetlendirmeye devam eden Alibaba, farklı ülkeler için de planlamalar yapıyor.

Çin: Amazon hâlâ önde olsa da Çin’in ötesine açılan bir Alibaba gerçeği var.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Alibaba, Çin’in ötesine açılmasıyla yepyeni hamleler yapmayı planlıyor. Henüz Amazon’un gerisinde ama ilerleyen dönemlerde dengeler değişebilir.

ABD’ye oranla internet şirketleri için Çin’de daha cazip fırsatlar var gibi görünüyor.

Gizlilik: Çin’de kullanıcılar fayda sağlanması durumunda kişisel bilgilerini paylaşabileceklerini ifade ediyor. Tabii bu da aslında birçok şirket için ABD’ye göre Çin’de daha fazla fırsat olduğunu gösteriyor. En büyük 20 internet şirketi söz konusu olduğunda Çin, ABD’den daha önde.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
Çin, ABD ile kıyaslandığında en büyük teknoloji şirketleri arasında ilk 20’de daha fazla paya sahip. 

Göç, ekonomiyi etkileyen faktörlerin başında geliyor.

Göç: Göç kavramı ekonomi için çok büyük bir değişken olarak karşımıza çıkıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde en büyük şirketlerin %56’lık bölümü (Intel, IBM, Oracle, Google, eBay, Facebook ve Tesla) ilk ya da ikinci kuşaktan göçmenler tarafından kurulmuş.

Tweet at veya Facebook’ta paylaş:
ABD’de aralarında Intel, IBM, Oracle, Google, Facebook ve Tesla’nın da bulunduğu en büyük şirketlerin %56’lık bölümü göçmenler tarafından kurulmuş durumda.

Evet; ana başlıklar bu şekilde. İstatistiklerin tamamına erişmek isteyenler aşağıdaki slider’ı kullanabilir.

Kaynak: https://techcrunch.com/2018/05/30/internet-trends-2018/

Araştırmacılar, ‘kendi yaralarını saran’ robotlar üzerinde çalışıyor

Çoğu ‘geleneksel’ robot fiziksel açıdan hayli sağlam. Yani robotların büyük bölümü düşme, çarpma ya da benzer durumlarda en az hasarı alacak şekilde tasarlanıyor. Ancak bu durum makinelerdeki onarımın kolay olduğunu göstermiyor. Bu noktada ise devreye esnek, deforme olabilen ve uzun vadede çalışabilecek robotlar giriyor. Araştırmacıların son gözdesi ise ‘kendi kendini iyileştirebilen robotlar’. Evet; gelecek yıllarda robotlar kendi hasarlarını kendileri onarabilir. Nasıl mı?

Carnegie Mellon Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, mühendislik robotlarında kullanılan yumuşak malzemeler sayesinde yüzey hasarlarını en aza indirgemeyi amaçlıyor. Bu da doğal olarak elektrik arızalarına karşı ek bir güvenlik önlemi oluşturuyor. Onarım konusunda ise geçtiğimiz dönemlerde de karşılaştığımız polimer malzeme büyük önem taşıyor.

Hasar gören robotlar kendilerini onaracak

Hem esnek hem de hasara dayanıklı bir malzeme üretmek amacıyla yola çıkan araştırmacılar, galyum-indiyum bazlı bir metal alaşımıyla sıvı mikro damlacıkları bir araya getiriyor. Böylece aslında birçok kez hasar gören robotlar ısı, nemim artışı ve diğer koşullarla birlikte yeni elektriksel yollar oluşturarak fiziksel yaralarını sarıyor. Projenin önemli isimlerinden Majidi, kompozit materyalin ardındaki sırrın sinir sistemdekine benzer şekilde kendini yenileyeceğini ifade ediyor.

Yeni nesil yapay zekâ destekli robotların gelişimi ortada. Dolayısıyla her geçen gün robotların yeni iş kollarını hedef aldığı haberleri artmaya devam ediyor. World Economic Forum raporuna göre bugün ilkokula giden çocuklar meslek hayatına atıldığında aslında ‘o mesleklerin’ %65’i rafa kalkmış olacak. Bu yüzdeden en büyük payı alanlarsa robotlar. Çünkü özellikle üretim gibi birçok alanda işçiler yerine robotlar tercih edilecek.

Dima Yarovinsky, sosyal ağların hizmet şartlarını görselleştiriyor

Birkaç gün önce uygulamaya konan veri koruma düzenlemeleriyle sosyal mecralarda önemli bir politika değişikliği gerçekleşti. Evet; 20 küsür yıl önce hayata geçirilen Veri Koruma Direktifi yerini böylece Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne yani kısa adıyla GDPR’a bıraktı. Tabii bu sistemin çatırdamasının en önemli sebeplerinden biri de Facebook. Cambridge Analytica’nın ortaya çıkardığı ‘kişisel verilerin sızdırılması’ konusu artık bu sistemin güncellemesi gerektiğinin en gerçekçi göstergelerinden biri oldu.

Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği, uygulama tarafında güncellenen hizmet şartlarıyla karşımıza çıkıyor. Eskiden üstü örtülü şekilde kullanıcı karşısına çıkarılan birçok madde, artık çok daha detaylı olarak sunuluyor. Tasarımcı Dima Yarovinsky ise Facebook, Instagram, Snapchat ve Tinder gibi popüler sosyal medya uygulamalarının uzun vadeli hizmet şartları sözleşmelerini “I Agree” adlı projesinde görselleştirmiş.

Instagram’ın hizmet şartlarını okumak için 86 dakika ayırmak gerekiyor

Az önce bahsettiğimiz sosyal platformların yasal sözleşmeleri renkli A4 kağıt rulolarına basılarak sergileniyor. Tüm sosyal ağlar için yazı tipleri ve boyutları ise tamamen aynı. Sözleşmelerin uzunluğuna dikkat çekmek için hayata geçirilen projede her kağıdın sonunda kelime miktarı da yazıyor. Görsellerde dikkat çeken en uzun sözleşmeye sahip olan sosyal ağ Instagram. Toplamda 17.161 kelimelik Instagram politikasını okumak için ortalama bir insanın 86 dakika ayırması gerektiği de belirtiliyor.