HootSuite ve We Are Social işbirliğiyle hazırlanan Dijital Trendler 2019 Raporu, günlük internet kullanımının inanılması güç bir noktaya ulaştığını gösteriyor. Evet; birçoğumuz internet üzerinden çalışıp para kazanıyoruz. Dolayısıyla gün içinde bilgisayarda geçirdiğimiz zaman hayli fazla. Ama yine de bunu bir şekilde optimizeetmek gerekiyor. Çünkü uzun süre bilgisayar başında oturmak ciddi sağlık problemleri oluşturduğu gibi sosyal hayattan da çalabiliyor.
Dijital Trendler 2019 Raporu, insanların günde ortalama 6 saat 42 dakikasını internetle geçirdiğini gösteriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sürecin yarısından biraz daha fazlası mobil aygıtlarla geçiyor. Az önce bilgisayar örneğini verdim ama benzer durum akıllı telefon ya da tabletler için de geçerli.
Türkiye ortalaması 7 saat 15 dakika!
Rakamlara gün bazlı bakıldığında (yine de korkunç) aslında pek bir anlam ifade etmeyebilir. İşte bu yüzden detaylı şekilde aylık ya da yıllık değerlendirmek lazım. Her gün 6 saat internet kullanan bir kişi basit bir matematikle haftada 42 saatini, ayda ise 168 saatini internette geçiriyor. Bu da her ay 7 günümüzün tamamen internetle geçtiğini gösteriyor. Yıl bazında bakıldığında ise 84 – 85 günümüz bu şekilde geçiyor. Üstelik küsüratları da attıktan sonra.
Bu genel olarak dünyadaki ortalama istatistik. Peki ama Türkiye’de durum ne? Aslında ülkemizde durum biraz daha vahim. Çünkü ortalama internet kullanım süresi 7 saat 15 dakika! İstatistiklerden de görülebildiği gibi bu rakam aslında Türkiye’nin en fazla internet kullanan ülkeler arasında ilk sıralarda olmasını sağlıyor. Buna karşılık listenin en sonunda ise günde 3 saat 45 dakika ile Japonya geliyor.
Teknoloji dünyasının en etkin isimlerinden biri olan Bill Gates, 1999’da yazdığı The Speed of Thought kitabında ‘teknolojinin geleceği’ hakkında öngörülerde bulunuyor. İşin ilginç kısmı 20 yıl önce bahsedilen hemen her teknolojinin günümüzde aslında gerçeğe dönüşmüş olması. Kitabın yazıldığı tarihte kimsenin dikkatini çekmeyen bu detaylar, aslında 2000’li yıllardan itibaren olarak kullanılmaya başlanıyor.
İşletme öğrencisi Markus Kirjonen, blogunda bu detayları yazarak, Gates’in tahminlerinin aslında ne kadar ürkütücü olduğunu gösteriyor.
1- Fiyat karşılaştırma siteleri
Gates’in öngörüsü: İnsanların birden fazla web sitesindeki fiyatları görerek en ucuz ürünleri karşılaştırması söz konusu olacak. Tüm endüstrilerde gerçekleşecek olan bu devrim otomatik fiyat karşılaştırma hizmetlerini geliştirecek.
Şimdi gördüğümüz: Google ya da Amazon’da bir ürünü kolayca arayıp, farklı fiyatları listeleyebiliyoruz. Üstelik Gates’in öngörüsündeki gibi farklı sektörler için de karşılaştırma söz konusu. Ayrıca en iyi fiyat konusunda da öngörü tamamen doğru.
2- Mobil cihazlar
Gates’in öngörüsü: İnsanlar sürekli olarak iletişimde kalmalarını ve bulundukları her yerde elektronik ticaret yapmalarını sağlayan küçük cihazlar taşıyacaklar. Bu cihazlardan haberleri kontrol edip, rezervasyon yaptıkları uçuşları görebilecekler. Ayrıca buna ek olarak finansal piyasalardan bilgi alıp daha birçok farklı şey yapabilecekler.
Şimdi gördüğümüz: Akıllı telefonlar, akıllı saatler ve diğer giyilebilir cihazlar düşünüldüğünde öngörülerin büyük kısmının gerçekleştiği görülüyor. Hatta Amazon Echo ve MicrosoftHoloLens gibi ürünler de kullanıcıların sesli komutlarıyla her zaman tüm bilgileri almasını sağlıyor.
3- Anında ödemeler ve çevrimiçi sağlık hizmetleri
Gates’in öngörüsü: İnsanlar faturalarını ödeyecek, vergilerine bakacak ve doktorlarıyla internet üzerinden iletişim kuracaklar.
Şimdi gördüğümüz: Çeşitli hastalıklar için web siteleri üzerinden doktor bulabilmek mümkün. Ayrıca hastanelerden basit şekilde randevu alınabiliyor.
4- Kişisel asistanlar ve nesnelerin interneti
Gates’in öngörüsü: Kişisel eşyalar gelişecek. Evde veya ofiste olsun tüm cihazlar akıllı bir şekilde bağlanıp senkronize edilebilecek. Veri alışverişinde bulunmalarına izin verilecek. Bu cihazlar üzerinden e-postalar kontrol edilebilecek; bildirimler ve ihtiyaç duyulan bilgiler alınabilecek. Ayrıca bu ürünler otomatik olarak zamanı etkin kullanmayı sağlayan listeler de oluşturacak.
Şimdi gördüğümüz: Google Asistan ve Amazon Alexa gibi sanal asistanlar bu yönde ilerliyor. Bilgilerinizi yüksek sesle okuyarak kişiselleştirilmiş bir yol sunuyor. Bu arada, Nest’in akıllı termostatı günlük hava durumu ya da ortam sıcaklığına bakarak toplayarak evin sıcaklığını otomaik olarak ayarlayabiliyor.
5- İnternetten ev ya da ofisi izleme
Gates’in öngörüsü: Eviniz ya da iş yerinizi 7/24 izleyebileceksiniz. Ayrıca bu teknolojiler siz evde ya da ofiste yokken eve hırsız girmeye çalıştığında sizi bilgilendirecek.
Şimdi gördüğümüz: Bıu giderek daha yaygın kullanılan bir sistem. Güvenlik şirketleri haricinde satılan özel IP kameralar yardımıyla herhangi bir ortamı canlı olarak izleyebilmek ve kayıt edebilmek mümkün.
6- Sosyal medya
Gates’in öngörüsü: Arkadaşlarınız ve aileniz için özel web siteleri olacak; sohbet etmenize ve etkinlikler için plan yapmanıza izin verecek.
Şimdi gördüğümüz: Özel web siteleri pek olmadı. Ancak Facebook, Instagram, Snapchat, WhatsApp, Line ve Slack gibi irili ufaklı birçok uygulama ‘iletişimin’ tanımını değiştirdi.
7- Otomatik promosyon önerileri
Gates’in öngörüsü: Bir seyahat rezervasyonu yaptığınızı bilen ve bu bilgileri farklı etkinlikleri önermek için kullanan web siteleri ortaya çıkacak.
Şimdi gördüğümüz: Birçok seyahat sitesi, kullanıcının geçmiş dönemlerdeki satın almalarından yola çıkarak özel fırsatlar sunar. Google ve Facebook, kullanıcının konumuna ve ilgi alanına göre özel reklamlar sunabilir.
8- Canlı spor tartışma siteleri
Gates’in öngörüsü: Televizyonda bir spor yarışmasını izlerken, hizmetler canlı olanı tartışmanıza izin verecek.
Şimdi gördüğümüz: Facebook ve Twitter, spor hayranlarının büyük tartışmalara girmesine sebep oluyor.
9- Akıllı reklam
Gates’in öngörüsü: Cihazlar akıllı reklamlara sahip olacak. Satın alma eğilimlerinizi bilecekler ve tercihlerinize göre uyarlanmış reklamlar gösterecekler
Şimdi gördüğümüz: Yalnızca Facebook ya da Google’da gördüğümüz reklamlara bakın. Bu reklamların çevrimiçi reklamcılık sektörü için önemi çok büyük. İlgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş reklamlar ‘hedefleme’ becerisine dayanarak sunuluyor.
10- Canlı TV yayınları ve internet siteleri arasındaki bağlantılar
Gates’in öngörüsü: Televizyon yayını, ilgili web sitelerine bağlantılar ve izlediklerinizi tamamlayan içerikler barındıracak.
Şimdi gördüğümüz: Bugünlerde hemen hemen her reklam izleyiciden bir web sitesine gitmesini, Twitter’daki bir işletmeyi takip etmesini veya bir QR kodu taramasını isteyen bir çizgiye sahip.
11- İnternet üzerinden tartışma panoları
Gates’in öngörüsü: Şehir sakinlerinin yerel politika, şehir planlaması ve güvenlik gibi kendilerini etkileyen konular hakkında internet tabanlı tartışmalar yapabilecekler.
Şimdi gördüğümüz: Facebook ve Twitter’ın siyasi tartışmalar açısından epey aktif kullanılıyor. Ama buna ek olarak farklı forum ve platformlarda da benzer tartışmalar yapılıyor.
12- İlgi alanına dayalı internet siteleri
Gates’in öngörüsü: Çevrimiçi topluluklar bulunduğunuz konumdan etkilenmeyecek, sizin ilginizi çekecektir.
Şimdi gördüğümüz: Her türlü haber sitesi ve çevrimiçi topluluk, tek başlıklara odaklanıyor. Birçok haber sitesi, ayrı ayrı dikey alanlar içerecek şekilde genişletildi. Belirli bir konuda daha ayrıntılı bir kapsama alanı sunuyor. Reddit, tanıdığınız veya nerede olduğunuzdan ziyade ilgi alanlarına odaklanan alt gruplara veya alt kayıtlara bölünmüş bir web sitesine harika bir örnektir.
13- Proje yönetimi yazılımı
Gates’in öngörüsü: Bir ekip oluşturmak isteyen proje yöneticileri internet siteleri üzerinden projeyi başlatarak gereksinimlere uygun kişileri listeye dahil edebilecek.
Şimdi gördüğümüz: Slack, Asana ve Trello dahil birçok işletmenin aktif olarak kullandığı uygulama var. Bu uygulamalar iş yapış şekillerinin belirlenmesi ve takip edilmesi konusunda önemli görevler yerine getiriyor.
14- İnternet üzerinden iş başvurusu
Gates’in öngördüğü: Benzer şekilde işveren ve çalışan arasında köprü kuran web siteleriyle ilgi alanları, ihtiyaçlar ve uzmanlık becerileri sayesinde bağlantı kurulup fırsatlar değerlendirilebilecek.
Şimdi gördüğümüz: LinkedIn gibi siteler, kullanıcıların özgeçmişlerini yüklemelerine ve ilgi alanlarına / gereksinimlerine göre iş bulmalarına olanak tanır. Ayrıca hem kurumlar hem de iş arayanlar özel becerilere göre arama yapıp seçenekleri daraltabilir.
15- İş dünyası yazılımı
Gates’in öngördüğü: Şirketler, bir inşaat projesi, bir film prodüksiyonu veya bir reklam kampanyası arayıp iş tekliflerinde bulunabilecekler. Bu sayede farklı sektörlerden şirketlerle iletişim kurmak mümkün olacak
Şimdi gördüğümüz: Bir bütün olarak şirketlerin iş bulması için tek bir pazar yok. Özellikle farklı birçok platform üzerinden sektörlere dair iş taraması yapılabiliyor.
Aslında bu 15 öngörü düşünüldüğünde BillGates’in aradan geçen 20 yılda ne kadar isabetli tahminler yaptığını gösteriyor. Evet; belki birkaç yıl önce bu 15 maddeyi saymak çok da zor değil. Ancak 20 yıl önce bu öngörülerin kaleme alınmış olması ve tahminlerin doğru çıkması gerçekten şaşırtıcı. MicrosoftCEO’sunun ‘teknoloji dünyasındaki’ etkili isimlerinden biri olmasının sebebi de bu.
Yaklaşık 10 yıldır mobil ürünlerin arka kameralarını analiz eden DxOMark,önkameralar için de benzer testlere başladı. Üstelik testlerin büyük bölümü gerçek koşullarda yapılıyor. Yani ezbere rakamlardan çok pratikkullanımda kullanıcılar için önem arz eden birçok detay incelenerek puanlama yapılıyor. Üstelik bu testte arka kamera analiz edilmiyor. Yani ön / arka kamera testlerden geçirilip tek sonuç verilmiyor. Bunun yerine her kamera kendi başına analiz ediliyor ve kendi sınıfına göre değerlendirmeye sokuluyor.
Akıllı telefon satın alma kriterleri arasında artık selfiekameralarının performansı da var malum. Dolayısıyla bu puanlar gerçek koşullar sebebiyle büyük öneme sahip. Gerçek zamanlı testlerden bu kadar bahsetmişken aslında test koşulları hakkında da bir şeyler söylememiz lazım.
Her ön kamerayla toplamda 1500 fotoğraf çekiliyor ve 2 saat video kaydı yapılıyor. Bu testlerde dış mekanlar, aydınlık ve karanlık ortamlar karışık olarak tercih ediliyor. Hatta testlere tekli fotoğraf ya da grup fotoğrafları da dahil ediliyor. Üstelik selfie çubuğunda üç farklı uzaklıktaki performans da göz önünde bulunduruluyor. Finalde çekilen fotoğraflar ve videolar en ince ayrıntısına kadar analiz edilip sonuç ortaya çıkarılıyor.
Google Pixel 3 ve Galaxy Note 9 zirvede
Gelelim sonuca. Arkakamera performansında taş üstünde taş bırakmayan birçok model aslında söz konusu selfieperformansı olduğunda sınıfta kalıyor. Tablo bunu net şekilde ortaya çıkarıyor. Google Pixel 3 ve Galaxy Note 9 toplamda elde ettikleri 92 puanla birinciliği paylaşılıyor. Ama burada arka kamera da devreye girince Galaxy Pixel 3 bir tık daha ön plana çıkıyor. Listenin ilk sırasında Google’ın yer almasının sebebi de aslında bu. Daha sonrasında liste Xiaomi Mi MIX 3, iPhone Xs Max, Galaxy S9 Plus ve Pixel 2 ile devam ediyor.