Otomobil, kamyon ve hatta trenlerde artık sürücüsüz dönemin kapıları sonuna kadar aralanmış durumda. Bugün birçok farklı şirket sürücüsüzotomobiller için uzun vadeli yatırımlar yapıp özel teknolojiler geliştiriyor. Ancak Japonlar her zaman olduğu gibi bu sisteme daha da farklı bir şekilde entegre olma amacında. Hatta bu kapsamda “sürücüsüz” kavramını bir adım daha öteye taşımaya hazırlanıyorlar. Nasıl mı? Sürücüsüz gemilerle…
Denizyolu taşımacılığında çığır açması beklenen bu yeni teknolojiyle artık kaptana ihtiyaç tamamen ortadan kalkacak. Sürücüsüz gemilerin bilhassa kargo taşımacılığında tercih edilmesi bekleniyor. Bunun sebebi de daha uzun süren yolculukları bir şekilde otomatiğe bağlamak. Projeyle kapsamında Japonya’da 2025 yılında toplamda 250 geminin hayata geçirilmesi bekleniyor. Üstelik en büyük nakliye şirketleri Mitsui OSK Lines ve Nippon Yusen de sürücüsüzgemilere tam destek veriyor.
Sürücüsüzgemilerde ilk etapta belirli operasyonları izlemek amacıyla küçük bir mürettebatla birlikte yolculuk yapılacak. Ancak akabinde sayı azaltılarak sıfıra çekilecek ve böylece limandan yükleme yapıldığında sürücüsüzgemiler kendiliğinden yola çıkarak teslimat noktasına ulaşabilecek.
Şu anda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da “sürücüsüz” kelimesiyle çok sık karşılaşacağımız aşikar.
Girişim sermayeleri; patentler, ortaklıklar ve gündemdeki haberlere ilişkin birçok farklı analiz gerçekleştiren CBI Insight, iki yıl önceye dayanan araştırmalarda Facebook ile ilgili ÇOK ÖNEMLİ bir veriyi ortaya çıkardı. Facebook’un 2015 yılında satın aldığı patent; akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazlarda kullanıcıların ön kamerayla İZLENDİĞİNİ gösteriyor. Peki ama Facebook bunu neden yapıyor? Şöyle ki; Facebook bilindiği üzere şu anda internete bağlı insannüfusunun büyük bir çoğunluğuna erişiyor. Üstelik bunu yalnızca doğrudan ana uygulamayla değil; Instagram, WhatsApp ve Messenger gibi ek iletişim kanallarıyla da destekliyor. Dolayısıyla MarkZuckerberg’in buradaki asıl amacı elinde tuttuğu kitleyi çok daha iyi – halihazırda hapşuruğumuzu bilmiyormuş gibi – analiz etmek.
Evet; Facebook ya da diğer tüm sosyal mecralarda insanlar duygularını emojilerle ya da gönderi altına yapılan yorumlarla ifade edebiliyor. Ama yeterli değil. Zira iki yıl önce satın alınan ve dillendirilmeyen patentin önemi de tam olarak burada ortaya çıkıyor. Facebook, gönderilere ya da diğer paylaşımlara bakan kullanıcıların duygu durumlarını ölçüp, bu içerik türlerini daha fazla ön plana çıkarmayı amaçlıyor. Şu anda bu teknolojinin yalnızca “patent” aşamasında kaldığı söylense de, Facebook uygulamasının akıllı telefonlarda onlarca farklı kanallar yüzlerce veriye ulaştığı aşikar. Ve bu patentin de bir gün “ürün” olarak karşımıza çıkmayacağı ne malum?
Son olarak işin farklı bir boyutu daha ortaya çıktı. Zira Facebook’un şu anda insanların mobildeki klavye kullanımıyla alakalı yeni bir yapay zeka teknolojisi üzerinde çalışıyor. Bu sistem kullanıcıların herhangi bir içeriğe vereceği tepki anlık şekilde kolayca ölçülebilmesini mümkün kılıyor. Anlaşılan o ki Mark Zuckerberg, ekrana dokunuş hızıyla kullanıcıların yine duygularını öğrenmeyi amaçlıyor. Elbette bu yapay zeka teknolojisiyle birlikte toplanan verilerin Facebook’un yeni bir adım atmak için kullanılacağı da ortada.
Bill Gates’in de sıklıkla ifade ettiği gibi “yapay zeka” geleceğin teknolojileri arasında. Ve Facebook da bu noktada kullanıcıların gizliliğini pek de umursamadan denemeler yapmaya devam ediyor, edecek de. Facebook’tan duyguları saklamanın yolu yok gibi. : )
Tanıtımlar, duyurular, gövde gösterileri ve çok daha fazlası… Akıllı telefon, tablet ve diğer mobil cihaz üreticilerinin her yıl sabırsızlıkla beklediği bir fuar var: Mobile World Congress… Sabırsızlıkla diyorum çünkü irili ufaklı 1200’den fazla şirket bu organizasyon için kelimenin tam anlamıyla gün sayıyor. Barselona’da her yıl Şubat ya da Mart ayı için planlanan organizasyon, bu sene 27 Şubat – 2 Mart tarihleri arasında düzenlendi. Ben de Piri Medya tarafından GZT.com Teknoloji Editörü olarak fuar için görevlendirildim.
İlk kez yurt dışına çıkacağım için fuar kararının alınmasıyla birlikte hızlıca araştırmalara başladım. Öncelikle gerçekleştirdiğim ilk işlem pasaport çıkartmak oldu. Gerekli belgeler, pasaport defter bedeli ve pasaport harcı gibi detaylara doğrudan Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı’nın web sayfasından ulaştım. Yurt dışı deneyimini anlatan ayrı bir blog yazısı hazırlayacağım ama öncelikle pasaport, vize ve diğer belgelerden başlayalım.
Pasaport için gerekli belgeleri birkaç maddeyle sıralamak gerekirse:
Nüfus Cüzdanı (TC kimlik numaralı ve fotoğraflı olmasına dikkat),
İki adet biyometrik fotoğraf (5 x 6 cm ebadında),
Bankaya (herhangi biri olabilir) ya da Vergi Dairesine yatırılmış Pasaport Defter Bedeli makbuzu,
Bankaya (herhangi biri olabilir) ya da Vergi Dairesine yatırılmış Pasaport Harç Bedeli makbuzu,
e-Pasaport Bilgi ve Randevu Merkezi’nin web sayfası üzerinden bu bilgilere erişebilirsiniz.
Önemli! Bu belgeler konusunda dikkat edilmesi gereken işlem şu: Pasaport Defter Bedeli ya da Pasaport Harç Bedeli için ödeme yaptığınız kurum (banka ya da vergi dairesi) mutlaka ama mutlaka dekontta bu iki maddeyi de kalem kalem yazmış olmalı. Aksi takdirde pasaport başvurusu kabul edilmiyor. Size Pasaport Defter Bedeli ya da Pasaport Harç Bedeli şeklinde iki farklı dekont da verebilir, aynı dekontta iki maddeyi ayrı ayrı da geçebilir. Ama mutlaka geçmeli.
Diğer bir husus ise aynı dekontta “Tahsil edilmiştir” kaşesiyle birlikte ıslak imzanın yer alması gerektiği.
Not: Ödemeyi yapan mükellef olarak sizin ilk nüshayı almanız gerekiyor.
Belgeler tamam, o zaman sıra pasaport başvurusunda…
Pasaport başvurusu birçok kişi tarafından genellikle belgeler tamamlandığında yapılıyor. Ancak aceleniz varsa ve sistemin size vereceği randevu tarihine kadar belgeleri toplayabileceğinizi düşünüyorsanız randevuyu önceki bir tarihten alıp, bu süreçte pasaport için gerekli belgeleri hazırlayabilirsiniz; herhangi bir sakıncası yok.
Pasaport başvurusunu gerçekleştirmek için öncelikle randevu almak gerekiyor. Randevu için buradaki adresi kullanabilirsiniz.
Not: Randevu esnasında e-posta ve cep telefonu bilgilerinizi tekrar tekrar kontrol edin. Zira bu kanallar üzerinden size birçok farklı bilgi (randevu numarası, tarihi, saati ve diğer detaylar) gelecek.
Pasaportu mümkün olduğu en hızlı şekilde çıkartmak istiyorsanız randevu anında Emniyet Genel Müdürlüğü seçimini değiştirerek tarih ve saatleri tekrar tekrar kontrol edin. Bazı şubeler çok yoğun, bazılarıysa nispeten (Şişli Emniyet Genel Müdürlüğü) olabiliyor; fırsatı değerlendirin.
Önemli! e-Pasaport üzerinden randevuyu aldıktan sonra işlem anında vermiş olduğunuz e-posta adresine bir onay mesajı gelecek. Bunu hızlıca onaylamanız şart; zira belirtilen süre sonunda yanıyor ve sizin yerinize başka bir kişi aynı tarih ve saate randevu alabiliyor.
Randevuyu onayladıktan sonra bir e-posta daha alacaksınız; işlemler şimdilik tamam. Bu aşamadan sonra masa başından kalkıp verilen tarih ve saati beklemek kâfi. Randevu saatinden en az 20 dakika önce Emniyet Genel Müdürlüğü’nde olmanız size içeride zaman kazandırır (tecrübeyle sabittir).
Emniyet Genel Müdürlüğü’nde işlemler gayet hızlı yürüyor; evraklarınızı teslim edip, parmak izinizi verdikten (ehliyetiniz varsa ya da daha önce parmak izi verdiyseniz bu işlem de pas geçiliyor) sonra sıra pasaportu beklemeye geliyor.
Not: Mümkünse pasaportunuzu kendiniz teslim alabileceğiniz ev ya da iş adresinizi verin. Aksi takdirde EGM’de teslim alacak kişinin TC kimlik numarası bilgisini vermeniz gerekiyor.
Genellikle bir hafta içinde geleceği söyleniyormuş ama bana kargoyla üç gün içinde ulaştı. Buraya kadar her şey tamam. Akabinde vize için belgeleri toplamaya devam…
VİZE (yabancı bir ülkeye girebilmek için o ülke makamlarından alınan resmi izin @ Wikipedia)
Seyahat edeceğiniz ülkeye bağlı olarak vize başvurusunu yapabileceğiniz birçok farklı seyahat acentesi var. Ancak, bu noktada seyahat acentelerinin size tek yardımı sizin için vize başvurusunu alıp, evraklarınızın takibini yapıyor olması. Yani eğer evraklarımı kendim takip ederim, randevumu alırım ve belgelerimi teslim ederim diyorsanız Vize Başvuru Merkezleri’ne yapacağınız başvurular sayesinde vize ücretinden yarı yarıya kâr elde edebilirsiniz.
Vize başvurusu için gerekli belgeler
Şirket tarafından görevlendirildiğim için neredeyse tüm belgeler İnsan Kaynakları tarafından bana verildi. Ve bu belgeler seyahat türüne bağlı olarak farklılık gösterebiliyor, şöyle ki…
Her şeyi eksiksiz halletmek için öncelikle seyahat türünüze göre gerekli belgelerin yazılı olduğu kağıdın birkaç çıktısını alın. Tamamladığınız evrakların üzerini çizerek işleri kolaylaştırabilirsiniz.
Ben İspanya vizesi için aracı bir acente yerine işlemlerimi kendim hallettim ve başvuruyu doğrudan BLS International üzerinden yaptım. Üstelik zaman sıkıntısı yaşayan kişiler için BLS’nin ücret karşılığında verdiği bir VIP hizmeti de var; ben de doğrudan bu VIP hizmeti seçerek telefonla ertesi güne randevu aldım.
BLS’e girdiğim anda VIP hizmeti sayesinde hiç sıra beklemeden meraklı gözlerin altında özel bir görüşmeye çağırıldım. Tüm evraklar A’dan Z’ye hazır olduğu için 1 saat içinde işlemlerin tamamı halloldu. Üstelik BLS’nin VIP hizmeti alanlara eksik evrak, fotokopi, fotoğraf çekimi ve benzeri gibi hususlarda yardımcı olduğunu da öğrendim.
Akabinde 3-4 günlük sürecin ardından pasaportuma işlenmiş şekilde vize onayım geldi.
Yurt dışı deneyimiyle ilgili ayrıca bir blog daha hazırlayacağım için şimdilik pasaport ve vize süreciyle alakalı bu bilgiler yeterli. 🙂